ALKOLÜN GÖZLERİMİZE ETKİLERİ
Prof.Dr. Tuğrul Altan
Göz Hastalıkları Uzmanı
Bazı kaynaklarda alkolün az miktarlarda tüketiminin sağlık ile ilgili bazı faydalar sağlayabildiği iddia edilse de, alkol tüketiminin vücuda olumsuz etkilerinin çok fazla olduğuna şüphe yoktur. Alkol vücut için toksik bir maddedir ve kullanımının güvenli olduğu bir seviye yoktur. Alkol kullanımı ABD’de erken yaşta ölümlerin, sigara kullanımı ve obeziteden sonra üçüncü en sık nedenidir. Kalp damar hastalıkları, felç riskini ve diabet gelişimi riskini artırdığı bilinmektedir. İster az ister çok miktarda olsun alkol kullanımının vücuda kısa ve uzun vadede ödettiği bir bedel vardır. Bu bedel göze kadar uzanabilir. Göze etkisi doğrudan veya diyabet ve hipertansiyon gelişimi aracılığıyla dolaylı olabilir. Kısa süreli kullanımla birlikte ortaya çıkan etkiler geri dönüşümlü olmakla birlikte uzun süreli etkiler daha ciddi ve geri dönüşümsüz olabilmektedir. Dolaylı etkileri olan damarsal sorunlar gözde damar tıkanıklıkları, anormal yeni damar oluşumları, kanamalar, görme merkezinde sızıntılarla kendini gösterebilir. Bunlar başka daha geniş bir tartışmanın konusu olduğundan burada daha çok alkolün doğrudan etkilerinden bahsedeceğiz.
Kısa Vadeli Etkiler
Yavaş gözbebeği reaksiyonları
Alkol tüketimi sinir sisteminde nörotransmitter (sinir hücreleri arasındaki iletişimi sağlayan maddeler) salınımını baskılayarak iletim hızını yavaşlatır. Bu nedenle göz bebeğinin ışığa cevabı yavaşlar. Örneğin karanlıkta göze gelen araba ışığı daha fazla parlamaya ve bulanık görmeye neden olur. Ayrıca beynin göz kasları üzerindeki koordinasyonu da bozularak çift görmeye neden olabilir.
Azalmış Kontrast Duyarlılığı
Nesneler arasındaki ışık şiddeti farkını algılamaya dayalı olan yetiye kontrast duyarlılığı denir. Alkol kullanımı kontrast duyarlılığı azaltarak düşük kontrastlı nesnelerin farkedilmesini güçleştirir.
Göz Kapağı Seyirmesi
Aşırı alkol alımından sonra, birçok kişide göz kapağı seğirmesi (myokymia) ortaya çıkmaktadır.
Azalmış Periferik Görme
Alkol çevresel görmeyi merkezi görmeden daha fazla baskılar. Bu da aynı glokom hastalığında olduğu gibi kişinin gördüğü alanı daraltarak sanki bir borudan bakıyormuş gibi dar bir alanın görülmesine neden olur. Buna tünel görme denir. Aşırı alkol tüketimiyle görülebilir.
Artan Göz Kuruluğu
Alkol böbreklerde suyu tutan hormonları baskılayarak vücuttan fazla su atılmasına neden olur. Bu da gözleri kurutur, kızartır. Kanlanmış göz görünümü kurulukla birlikte alkolün damar genişletici etkisine de bağlıdır. Gözlerde gerginlik hissi ve ışık duyarlılığı olur. Genellikle ertesi güne kadar sürer. Aynı zamanda boğaz kuruluğuna da neden olur. Kuru göz şikâyetleri olan kişilerde bu etki daha belirgindir. Alkol alan kişiler onun su kaybı etkilerini azaltmak için daha fazla su içmelidirler.
Uzun Vadeli Etkileri
Artmış katarakt oluşumu
Günde bir duble rakıya eşdeğer alkol tüketimi olan kişilerde katarakt oluşumu riski alkol kullanmayanlara göre 1.3 kat daha yüksek bulunmuştur.
Optik Nöropati
Çalışmalar uzun süreli alkolizmden etkilenen insanlarda nöropati veya sinir hasarının çeşitli tiplerinin gelişme riskini arttığını göstermiştir. Bunlardan en önemlisi optik nöropati denilen göz siniri hasarıdır. Bu durum görme kaybına neden olabilir çevresel görme ve renk görmede azalmaya neden olabilir. Geçmişte bu durum tütün-alkol ambliyopisi olarak adlandırılmaktaydı. Bunun alkolün direkt etkisinden daha çok B12 ve B9 vitamini eksikliğine neden olması sayesinde geliştiği düşünülmektedir.
Blefarit
Alkol hem suda hem de yağda çözünen bir maddedir. Bu nedenle yağ bezlerinin fonksiyonlarını da olumsuz yönde etkilerler. Gözkapaklarında bulunan ve göz yüzeyine yağ salgılayan bezlerin fonksiyonunu bozarlar. Kapak kenarlarında kızarmalara, gözde yanma ve batmalara neden olabilir.
Sarı Nokta Hastalığı
Sarı nokta hastalığı 50 yaşın üzerindeki bireylerde görülebilen, hem çevresel faktörlerle hem de genetik yapıyla ilişkili merkezi keskin görmenin bozulmasıyla seyreden bir hastalıktır. Düzenli günde 20-30 (1-1.5 duble rakı, 1 şişe bira) gram alkol kullanımının yaşa bağlı sarı nokta hastalığı gelişme ihtimalini %20 ila 40 oranında artırdığı bildirilmiştir. Bir çalışmanın sonuçlarına göre bira tüketimi şarap tüketimine göre bu konuda daha olumsuz etkilere sahiptir. Özellikle risk altındaki bireyler ve hâlihazırda sarı nokta hastalığı olanlar alkol kullanımına karşı ciddi bir şekilde uyarılmalıdırlar.
Vitamin Eksikliği
Ağır alkol kullanımı sağlıklı görmenin korunması için gerekli olan vitaminlerin mide ve barsaklardan emilimini ve karaciğerdeki metabolizmasını etkileyebilir. Daha spesifik olarak, uzun süreli alkol kullanımı göz kaslarının zayıflığı veya felci ile sonuçlanan B-1 vitamini (Tiamin) eksikliğine neden olabilir. Ayrıca, aşırı alkol tüketimi nedeniyle oluşabilecek A vitamini eksikliği gözde kurumaya, korneada incelmeye, delinmeye neden olabilir. Bu kişilerde kalıtsal tavuk karası hastalığına benzer şekilde gece körlüğü oluşabilir. Bu durumlar tedavi edilmezse körlüğe kadar ilerleyebilir.
Anne Karnında Alkole Maruz Kalma
Hamilelik sırasında alkol tüketimi fetal alkol sendromu denilen bir duruma yol açabilir. Bu zekâ geriliği oluşturan ciddi bir durumdur. Bütün sinir sisteminin gelişimindeki orunlarla birlikte göz siniri ve diğer göz dokularının gelişimi de bozulur. Gözkapakları düşüktür, gözler birbirinden uzaktır. Birlikte şaşılık görülebilir. Bütün bu durumlar çocukta ciddi görme azlığına neden olabilir. Gebelikte oluşabilecek ciddi sonuçlar nedeniyle gebelik sırasında mutlaka alkolden kaçınılmalıdır.
Öneriler
Ara sıra içki içmek rahatlatıcı olabilir, sosyal ortamlarda etkileşimi kolaylaştırabilir fakat her durumda aşırı alkol tüketiminden kaçınılmalıdır. Bulanık görme, göz kapağı seğirmesi, artan kuruluk, kontrast duyarlılığı ve periferik görme azalması gibi etkiler genellikle kısa ömürlüdür ve kandaki alkol düzeyleri azaldığında gözleriniz genellikle normale döner. Karaciğer saatte bir alkollü içkiyi metabolize ederek etkisiz hale getirebilir. Bu nedenle saatte birden fazla alkollü içki içilmemelidir. Alkol aç karnına asla içilmemeli, birlikte bol miktarda su tüketilmelidir. Kronik alkol kullanımı ise daha ciddi bir sorundur. Etkileri vücutta artarak birikir ve hem bedensel hem de psikolojik sağlık açısından ciddi bir tehdit oluşturur. Aynı zamanda kişinin sosyal ve iş yaşamı üzerinde de çok olumsuz etkileri vardır. Özellikle gençlerin bu konuda bilgilendirilmesi, sporla, kültürel ve sanatsal aktivitelerle sosyalleşebilmelerinin sağlanması, kendilerini özgürce ifade etmelerine olanak verilmesi, alkole özendirmenin önüne geçilmesi uzun vadede sorunun çözümüne katkı sağlayacaktır.